Şev, düzenli ya da düzensiz bir geometrik yapıya sahip eğimli yüzeylere denir. Şev kelimesi “eğim, meyil, yamaç ve yokuş” gibi manalara gelir. Kelimenin kökeni Farsçadır (bkz. şēb, şīb). Genel hatlarıyla bir tanım yapmak gerekirse; yatay veya mevcut arazi yüzeyi ile belirli bir açı yapan kitle olarak da tarif edilebilir.
İnsan eliyle oluşturulan ve belirli bir geometriye sahip olan şevlere yapay, yarma, dolgu şevi veya kazı şevi adı verilir. Doğal halde bulunan düzensiz geometriye sahip olanlar ise yamaç ya da doğal şev olarak adlandırılır ve yamaç hareketlerine de heyelan denilir. Mühendislik uygulamaları neticesinde oluşan şevlerin hareketleri için ise “Kayma”, “Gelme” veya “Göçme” gibi terimler kullanılmaktadır.
Şev Açılarının Kullanıldığı Yerler
Pek çok inşaat faaliyetinin içinde dolgu ve yarma işleri doğal olarak uygulanmakta ve şev stabilitesi de göz önüne alınması gereken hususi bir etken olarak öne çıkmaktadır. Şevin kullanıldığı bazı projeler şöyledir:
- Liman, rıhtım ve dalgakıran projeleri
- Madenler
- Karayolu ve demiryolu projeleri
- Tünel portalları
- Barajlar
Şev Stabilitesi Nedir?
Şevler için doğal olarak bulunan veya çeşitli mühendislik gayesiyle yapay olarak kaya yahut zeminler içinde açılan eğimli yamaçlardır diye bir tanım yapmıştık. Açılması planlanan şevlerin ileride duraylı olarak kalabilmelerini sağlayacak değerde şev yüksekliklerinin tayin edilmesi, evvelden açılmış bir şevde meydana gelebilecek veya gelmiş duraysızlıkları önlemek maksadıyla yapılan çalışmaların tümüne şev stabilitesi denir.
Bir başka tanıma göre ise, “Kayma, akma, devrilme riskleri taşıyan kohezyonlu veya kohezyonsuz malzemenin kararlılık” durumu olarak da nitelendirilmektedir. Stabilite analizleri neticesinde şev eğim oranları, şev yükseklikleri, destekleme tipleri, olası bir kayma düzlemi belirlenir ve tedbirler alınır. Analizde ve uygulama esnasında yapılacak yanlışlar kesitin yerinde durmamasına sebep olacaktır.
Düzlemdeki kütlede düşme, kayma, göçme vb. gibi tehlikelere maruz kalınmaması için araştırma yapılmasına ise şev stabilitesi incelemesi denir. Şevin stabilitesinin bozulması durumunda şev altındaki ve arkasındaki toprak kütlesi aşağı ve dış yöne doğru hareket eder. Buna şev göçmesi adı verilir.
Herhangi bir şevde kesiti anlayabilmek için:
- Arazide durum tespit çalışması yapılmalı
- Kapsamlı arazi incelemeleri/etütleri ve ölçüm çalışmaları (topografik ölçümler, deplasman, boşluk suyu basıncı vb gibi) yapılmalı
- Ofis çalışmaları hesaplar ve rapor hazırlanmalı
Şevlerin analizlerin kritik öneme haiz üç soru bulunur, bunlar:
- Bölgede daha önce heyelan oldu mu?
- Yer altı su seviyesi hangi derinlikte ve mevsimsel olarak değişimi ne derecededir?
- Çalışma alanı deprem bölgesinde mi yer alıyor?
Eğimli yüzeyin kayma potansiyelini hesaplamak için:
- Topoğrafya (kot, plankote) bilgisi gereklidir. Ayrıca kritik bir bölgeden uygun bir kesit alınması icap eder
- İyi bir arazi ve laboratuvar çalışması yapılarak zemin tabakaları ve hususiyetleriyle yer altı su seviyesi takdir edilmelidir
- Bütün bu bilgiler ışığında şev kesiti modellenmelidir.
Şevler geometrik bakımdan sonsuz şev ve sonlu şev diye iki sınıfa ayrılır. Sonlu şevlerin belli bir yükseklikleri bulunur. Bunların burun önü ve üst yüzeyi yatay veya daha az meyillidir. Uzun eğik bir düzleme/biçime sahip şevlere de sonsuz şev denir. Stabilite analizleri ile mevcut şevde kayma tehlikesinin tespiti veya oluşturulacak şevin güvenli açılandırılması hedeflenir.
Şev Stabilitesi Terminolojisi
- Şev oranı: Şevin dikliğini belirtir. Oran her daim yatay/düşey olarak verilir. [Yeri gelmişken 1/3 şev ne demek sorusu sıklıkla sorulmaktadır, ona da cevap verelim: 3/1’lik bir şev için 3 yatay mesafeyi 1 düşey mesafeyi belirtmektedir. Bu durumda 1/3 oranındaki bir şevler daha diktir].
- Şevin tepesi: Şev yüzeyinin, düz yüzeyi kestiği en üst nokta yahut hareket eden kütle ile ana aynanın kesiştiği yerin en üst bölümüdür.
- Şev yüzeyi: Şevin topuğundan başlamak suretiyle şevin tepe noktasına kadar olan eğimli olan yüzeyi ifade eder.
- Palye (seki): Herhangi bir malzeme düşmesine karşı tedbir almak suretiyle şevi kademelendirmek ve yüzey drenajını sağlamak saikiyle oluşturulan dar ve düz bölge. Yarma ve dolgu şevlerinde, şev yüzeyi arasına yapılır. Bir başka ifadeyle yüzey drenajı bileşenlerini eklemek amacıyla yarma ve dolgu şevlerde oluşturulan dar ve düzlük alan.
- Şev açısı (Eğim açısı): Şev yüzeyinin, yatayla yaptığı açı (a), bu açının tanjantının tersine şev eğimi denilir.
- Şev yüksekliği: Şevin tabanı ile üst yüzeyi arasındaki düşey uzaklık veya şevin tepesiyle şevin topuğu arasındaki kot farkı.
- Şev topuğu: Şevin yüzeyi ile şev tabanının kesiştiği bölüm ya da şevin yüzeyinin, düz yüzeyi kestiği en alt nokta.
- Kayma yüzeyi: Hareket eden kütlenin alt yüzeyi, doğal zeminin üst alanı.
- Ayna: kayan zemin kütlesinin dik ya da dike yakın yüzeyi.
- Kritik şev açısı: Stabiliteyi bozmadan şeve verilebilecek azami açı.
- Kritik şev yüksekliği: Çekme gerilmeleri tesiriyle çatlaklar oluşmadan verilebilecek azami yükseklik.
- Yarma şev: Kazı ile meydana getirilen şevler. (Bir zamanlar gömülü olan doğal zemin açığa çıkarılır)
- Dolgu şev: Dolgu yerleştirirken meydana getirilen şevler.
- Yamaçlar: Doğal topoğrafyanın bir parçası.
Şev Stabilitesi Analizi
Geoteknik mühendisliğinde önemli bir yer eden şev stabilitesi analizleri aynı zamanda ehemmiyetli araştırma konularındandır. Şev stabilite bozuklukları depremler, sel baskınları gibi doğal afetlere yol açarak ciddi can ve mal kayıplarına sebep olmaktadır. Bunun önüne geçebilmek için doğal ve yapay tüm şevlerin gerek kendi ağırlıkları gerekse uygulanan yüklerin etkisi altında göçmeye karşı stabiliteleri, elastik teoriye dayanan limit denge gibi metotlarla analiz edilmektedir.
Şev stabilite hesaplama konusunda çeşitli yöntemler vardır. Bu metotlar iki başlık altında tasnif edilebilir:
Deterministik yaklaşımlar: Hesaplanan güvenlik katsayılarının kesin olduğu düşünülen yaklaşımlar bu grupta bulunur:
- Limit denge analizleri
- Mukavemet azalım metodu
- Sonlu elemanlar analizi
Probabilistik –Olasılıksal yaklaşımlar: Zemin hususiyetlerinden veya hesaplamalardan kaynaklanabilecek belirsizlikler güvenlik katsayılarının hesabında olasılık teorileri kullanılarak dikkate alınan yaklaşımlar bu grupta yer alır:
- Monte Carlo Simülasyonu
- Taylor Serisi Yöntemi (yöntemleri detaylı bir şekilde incelemek için tıklayın.)
Her ne kadar işin uygulama ayağında farklılıklar olsa da ortak özellik, bilinen veya kabul edilen bir kritik kayma yüzeyinde, kayma kütlesinin dengesinin araştırılması olmaktadır.
Limit Denge Yöntemi
Şevlerin analizi halen klasik limit denge yöntemleri ile yapılmaktadır. Bu yöntemlerde, dairesel veya kama tipi potansiyel bir kayma yüzeyi kabulü yapılıp kaydıran ve direnen momentler veya kuvvetler arasındaki irtibat kullanılarak şevin güvenlik sayısı hesaplanmaktadır. Şevlerin limit denge yöntemleri ile analizine ilişkin literatürde pek çok çalışma yer almaktadır.
Ekseriyetle kullanılmasına rağmen, limit denge metodunun önemli eksiklikleri vardır. Yöntemde, kayma yüzeyinin şekli ve yeri, kayan kütlenin davranışı ile ilgili kabuller bulunmaktadır. Ayrıca bu yöntemlerde gerilme şekil değiştirme ilişkisi göz önüne alınmamakta ve deplasmanlar [deprem gibi tesirler sonucunda yapı elemanları yer değiştirir. Bu salınımda yer değiştirmeye deplasman denir] hesaplanamamaktadır.
Yazılımların Kullanılması
Artık günümüzde şevlerin analizlerinde muhakkak bir yazılım kullanılmaktadır. [Şevlerdeki kaymalara oldukça hassas yaklaşılan Hong Kong’da bir yazılımın kullanılabilmesi için, öncellikle söz konusu yazılımın o işi kontrol eden idare tarafından onaylanması-akredite edilmesi zorunludur]. Bilgisayar kullanımının, her alanda olduğu gibi, geoteknik mühendisliğinde de yayılması ile stabilite analizlerinde sonlu elemanlar yöntemi sıklıkla kullanılır olmuştur.
Bilgisayar Programları Yardımıyla Duraylılık Analizleri
Sonlu elemanlar yönteminin diğer geleneksel limit denge metotlarına göre avantajı, şevin göçme yüzeyinin yeri ve şekli, dilimlerin şiddeti ve yönleri ile ilgili bir kabule ihtiyaç duymamasıdır. Sonlu elemanlar metodu, karmaşık şev geometrileri, muhtelif zemin, sınır ve yükleme koşullarında iki veya üç boyutlu olarak bütün göçme mekanizması tiplerinde kullanılabilmektedir. Detaylı bilgi için tıklayın.
Analizde Kullanılacak Parametreler
H: Şevin yüksekliği
Β: Şevin açısı, eğimin açısı
ϴ: Merkez açısı
[ab]: Şevin yüzeyi
(bc): Kayma yüzeyi, kayma dairesi
B: Şevin topuğu
Şev Açısı: Şevin yüzeyinin yatayla yaptığı açı
Kritik Şev Yüksekliği: Bir şevin denge halindeki azami yüksekliği
Kritik Şev Açısı: Bir şevin duraylılığı bozulmadan verilebilecek azami yükseklik
Şev Duraylılığı
Herhangi bir cismin yerini ve konumunu koruyabilmesine duraylılık denir. Şev duraysızlığı, kayan kütlenin sınırları boyunca meydana gelen bir makaslama yenilmesine mebni olarak şevi oluşturan malzemenin aşağı yönlü hareketine denilmektedir. İnşaat mühendisliği projelerinin pek çoğu eğimli zemin üzerine veya yakınına yerleştirilir. Bu sebeple potansiyel olarak kaymalar, akmalar ve düşmeler gibi çeşitli yamaç duraysızlıklarına uğrar.
Yamaç yenilmeleri sıklıkla büyük mal hasarına yol açar ve hatta ara sıra can kaybına da sebep olur. Bu nedenle, geoteknik mühendisleri ve mühendislik jeologları bunların duraylılıklarını değerlendirmede mevcut yamaçları ve planlanan şevleri de değerlendirmekle yükümlüdür.
Şev Duraylılığına Etki Eden Faktörler
Şevlerde kütle hareketlerinin temel faktörü yer çekimi kuvvetidir. Kütlenin aşağıya doğru hareketi, yer çekim kuvvetiyle birlikte, hareketi tetikleyen doğal veya yapay etmenlerden kaynaklanmaktadır. Şevin stabilitesi ile ilişkili sorunlara sebep olabilecek unsurları iki kategoriye ayırmak gerekirse şöyle özetleyebiliriz:
- Kayma gerilmesinin artmasına sebep olan etkenler
- Kayma mukavemetinin azalmasına bais olan faktörler
Duraysızlığın Nedenleri
- Dış kuvvetler (örn.: sismik aktivite)
- Gözenek suyu basıncında oluşan artış
- Makaslama dayanımında meydana gelen azalma
- Şevdeki gerilim durumunun değişikliğe uğraması
- Aşınma
- Ayrışma
Şev Duraysızlığı Çeşitleri
Varnes sisteminde yamaç yenilmesi beş kategoriye ayrılır:
- Düşme
- Devrilme
- Kayma
- Yayılma
- Akma (Daha fazla bilgi için tıklayın)
Kazılarda Şev Oranları
Kazı işlerinde zemin tiplerine göre alınacak şev açıları şöyledir:
- Kayalık zeminler: 90º
- İri çakıl, sert kil, sağlam marn zeminler: 80º
- Yumuşak toprak, kum, dolgu toprağı zeminler: 45º’
Genel Şev Açısı Kaç Olmalı?
- 10, 20 ve 30 m şev yükseklikleri baz alınarak yapılan analizlerde tek basamaklı şev profilleri için 20° ilâ 40°
- Çok basamaklı şev profilleri için takribi 19°
İnşaat Sektöründe Şev Ne İşe Yarar?
Şartnameler gereğince kazılar 1,50 metreden fazla derinliklerde yan yüzeyleri iksalı veya şevli olarak yapılır (Yapı kazısında yer altı suyu olmayan kuru zeminlerin kaymasını engellemek ereğiyle yapılan işleme iksa adı verilir). Kazılarda şu durumlar dikkate alınarak şev açıları belirlenir:
- Zemin yapısı
- İklim Koşulları
- Kazı alanı çevresinde oluşabilecek sarsıntılar
- Çevredeki su kaynakları
- Fazla yük kuvvetleri
Şev Eğiminin Belirlenmesi
Şevin eğimini tayin ederken iki duruma dikkat etmek gerekir.
- Zeminin kendini tutma özelliği
- Dolgu ve yarmanın yüksekliği
Kendisini tutan zeminlerde şevin eğiminin biraz daha dik olması bir sorun çıkarmaz. Yüksek dolgularda şev eğiminin az tutmak, yol inşası için daha geniş bir arazi şeridi ihtiyacı doğursa da trafik güvenliği açısından tercih edilir. En fazla kullanılan dolgu şevleri 3/2, 3/1 ve 4/1’dir Yarma şevler de ise 1/2, 1/1, 2/1 ve 3/2’dir. Kaya yarmalarda ise dik şevler uygulanır.
Aşağıda yer alan tabloda, dolgu yüksekliklerine göre kullanılabilecek dolgu şevlerinin eğimleri verilmiştir:
0 < h < 1,5 m | 4/1 |
1,5 < h < 2,0 m | 3/1 |
2,0 < h < 5,0 m | 2/1 |
- Dolgu yüksekliği 5 metreden büyük olduğu durumlarda şev eğimi, dolguda kullanılan malzeme cinsine göre belirlenir
- Dolgu yüksekliğinin 8 metreyi aştığı şevler için stabilite analizi gerekir.
- 10 metreden yüksek dolgu ve yarmalarda belirli bir yükseklikte, belirli bir genişliğe sahip yatay düz kesimlerin (palye) yapılması iktiza eder.
Güvenlik Sayısı (G.S.,F.S.,F.)
- Genel itibarıyla tüm mühendislik problemlerinde yapıların, belirli bir katsayı ile güvenlikte olması beklenir.
- Şev stabilitesi açısından da güvenlik sayısı; şevi dengede tutmak için, ortamın kayma direnci parametrelerinin, şevi denge kaybına zorlayan parametrelere bölünmesiyle ulaşılan bir değerdir.
- Bu sayı, şevin stabil olup olmadığı veya ne kadar stabil olduğunu bize söyler.
- Yapılan stabilite analiz sonuçları bir güvenlik sayısı ile belirtilir.
Denkleme göre seçilen olası kayma yüzeyi sathınca sadece göçme değil, dengede olma koşulunda da güvenlik sayısı 1.0’den büyük olacaktır.
Güvenlik katsayısı: TS 8853
Şevlerin analizleri konusunda Türk Standartlarından da istifade etmek mümkündür. TS 8853’de (Yamaç ve şevlerin dengesi ve hesap yöntemleri) limit denge metotlarıyla elde edilen analiz sonuçlarında farklı durumlar için istenilen asgari güvenlik sayıları ise aşağıdaki tabloda verilmiştir:
KOŞULLAR | Toplam Gerilme Analizi | Efektif Gerilme Analizi | Deprem Durumu |
Dolgularda yapım sonu | 1,50 | – | – |
Yarmalar | 1,50 | 1,25 | 1,00 |
Barajda kararlı sızıntı | 1,50 | 1,25 | – |
Barajda ani göl boşalması | 1,50 | 1,10 | – |
Uzun vadede duraylılık | – | 1,20 | – |
Yamaç üzerinde yapı olması | 1,80 | 1,50 | 1,20 |
Fisürlü kil ortamda | – | 1,50 | – |
Tarihçe
Geçmiş çağlarda yaşayan insanlar, düşmandan ve doğadan korunmak için yamaçlarda yerleşim yerleri kurmuştur. Hakeza günümüzde de hızla büyüyen kentlerde uygun alan bulunmaması nedeniyle yamaçlarda da yerleşim yerleri inşa edilmektedir. Bundan başka ulaşım ihtiyaçlarının artmasıyla birlikte daha konforlu ve güvenli yolculuk için ulaşım hatları da bu tip bölgelerden geçmektedir. Bu sebeple dolgu ve yarma şevlerine gereksinim doğmuştur.
İhtiyaç dolayısıyla oluşturulan eğimli yüzeyler (şevler), yer çekiminin tesiriyle aşağıya doğru hareket potansiyeline haizdir. Tarih boyunca yapıların böyle etkilerden zarar görmemesi için birtakım önlemler alınmıştır:
- Alınan önemlerden biri şev stabilitesi analizidir. Bu analiz yöntemlerinin yaklaşık 100 yıllık bir geçmişi vardır. İsveçlilerin rıhtım ve demiryolları inşaatlarında karşılaştıkları zorlukları aşmak için uyguladıkları şev analizleri ilk çalışmalar arasında sayılmaktadır.
- İsveç Demiryolları tarafından büyük ve maliyetli bir şev göçmesini tetkik etmesi için görevlendirilen Geoteknik Komisyonunun geliştirdiği ve bugün İsveç Kayma Dairesi yöntemi (Jarnvagers, 1922) olarak bilinen yöntem şev stabilitesi analizleri arasında bir ilk olma özelliği göstermektedir. Bu yönteme göre şev hareketleri dairesel bir kayma yüzeyi üzerinde meydana gelmektedir.
- Fellenius (1927, 1936) bu yaklaşımı geliştirerek Dilim Yöntemi ya da Fellenius Yöntemi olarak da bilinen bir teknik geliştirmiştir. Bu yaklaşımda kayma dairesi düşey dilimlere ayrılmakta ve şevin kayma güvenliği her dilimin stabilitesi hesaplanarak sağlanmaktadır.
Şevin Önemi
Şevlerin hareketleri dünya üzerinde birçok can ve mal kaybına sebep olmaktadır. Çoğunlukla kırsal bölgelerde tarımsal hasara, kentleşmenin olduğu bölgelerde ise can kaybı ve yapısal hasarlara yol açmaktadır. Bu cihetle şev problemleri geoteknik mühendisliğinin önemli bir çalışma alanı olmaktadır.
Heyelan
Afet İşleri verileri ışığında ülkemizde depremden sonra gelen en tehlikeli afet heyelandır. Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerimiz riskin en yoğun olduğu bölgelerdir.
Can ve Mal Kayıpları
Duraysızlık eğiliminde olan şevlerde stabilitenin elde edilmesi için etraflı bir zemin araştırması gerekir. Bu mesele inşaat mühendisleri, jeoloji mühendisleri, harita mühendisleri, hidrolik, ulaştırma ve geoteknik alanlarında uzmanlaşmış pek çok mühendis ve meslek grubunun kolektif katılımıyla irdelenmektedir.
Şevler eğimli bir yüzey olduğundan yüzeydeki malzemeler yer çekimi kuvveti ile aşağıya doğru hareket etme temayülündedir. Yüzeydeki yerçekimine karşı koyan mukavemet kuvvetleri, var olan kaydırıcı kuvvetlere karşı mukavemet sağlıyorsa şevin stabilite halinde olduğu anlaşır. Aksi durumda kayar. Stabilitenin yok olmasıyla açığa çıkan kaymalar bazı durumlarda oldukça yavaş ilerleyen ‘krip’ hareketi şeklinde olabilir bazen ise ani göçme ve yıkılma şeklinde de vuku bulabilir.
İnsanoğlunun müdahalesiyle olsun ya da olmasın şev stabilitesi kaybolabilir. İnsan müdahalesi olmadan örneğin kıtaların hareketi, patlayan volkanlar ve fay hareketleriyle oluşan depremler sonucunda, rüzgar ve yağmur etkisi gibi doğa olaylarının neticesinde dengenin bozulması stabilitenin yok olmasına sebep olabilir.
Kaymaların Önlemesi için Geliştirilen Yöntemler
En son yapılan araştırmalar şevlerdeki kaymalarının önlenmesinde zemin çivisi metodunun daha işlevsel olduğunu ortaya koymaktadır. Bu yöntem kohezyonlu ve granüler zeminlerde ve çoğunlukla heterojen yataklarda uygulanır. Zemine şerit çubuklar veya eğik kesitler yerleştirmek marifetiyle veya enjeksiyon yoluyla yerleştirilip kompozit bir yapı elde edilir.
Şev duraylılığının oluşturulabilmesi için ankrajlar genellikle öngermeli olarak boyları kayma düzlemini geçip sağlam zemine oturacak vaziyette uygulanır. Saha incelemesi sonucunda ankrajların boyu, sıklığı ve adedine karar verilir. Kayma yüzeyinin derinde olduğu heyelanlarda ankraj sistemleri uygulanır. Sığ heyelanlarda ise kazık sistemler kullanılır.
Kazıklı Sistemler
Geçtiğimiz yüzyılın ortalarından itibaren şev duraylılığının sağlanmasına ve kaymaların kontrolü için kazıklı sistemlerin kullanılmasına başlanmıştır. Yerleşim ve endüstri alanlarında arazi talebinin artması, arazilerin değerlenmesi ve aynı zamanda geniş çaplı kazıkların hızlı bir şekilde üretilmesi, teknik ve aygıt olanakları gibi pek çok etken kazıkların zemin kayma kontrolünde kullanımını sıklaştırmıştır.
Şevlerin duraylılığın sağlanması, kaydıran kuvvetlerin dengelenmesi için kayma potansiyeli olan zemin kütlesi önüne bir dayanma yapısının inşasına ihtiyaç duyulabilir. Büyük miktarlarda kazı gerektiren klasik duvarlar ekonomik bir çözüm olmamaktadır. Ayrıca duvarın inşası sırasında, kazı ile yerinden kaldırılan zemin kütlesi, şevin duraylılığını bozarak ve durdurucu kuvvetleri azaltarak şantiye alanında şevin göçmesine yol açabilmektedir.
Kayma ihtimali olan zemin kütlesine önlem amacıyla palplanş perdesi uygulaması sırasında meydana gelen titreşimler mevcut dengenin yitmesine, zeminin harekete geçmesine, şevde güvenliğin azalmasına neden olabilir.
Foraj Tekniği
Şev güvenliğinin sağlanmasında betonarme kazıkların foraj metodu kullanılarak, tek ya da çoklu sıralar halinde üretilmesi ekonomiktir ve yaygın bir kullanıma sahiptir. Kazık aralığının en uygun şekilde bulunması ve perdenin sürekliliğinin sağlanmasıyla sayıca en az kazık kullanılabilir ve bu da oldukça ekonomiktir.
Şevin Ekonomik Yüzü
Schuster (1966) ABD’de şev/yamaç duraysızlığı ile ilgili hasarın yılda yalnızca yaklaşık olarak 1,8 milyar dolar veya yılda kişi başına yaklaşık 7 dolar olduğunu tespit etmiştir. Bazı alanlar tehlikeye daha yatkındır. Örneğin, Hamilton County (Ohio’da Cincinnati’nin bulunduğu idari ünite) yamaç duraysızlığı ile ilgili problemlerden yılda 12,4 milyon dolar zarara uğramaktadır (bu kişi başına yılda yaklaşık 14 dolar demek). Şev hareketlerinin sebep olduğu hasarlara bakıldığında yılda 4 milyar dolarlık hasar ile Japonya başta gelmektedir. Japonya’yı, yılda 1-2 milyar dolar arasında değişiklik gösteren hasar miktarları ile Amerika Birleşik Devletleri, İtalya ve Hindistan takip etmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde de şev hareketleri sıklıkla görülmekle birlikte, bazen ülke ekonomilerini aşacak boyutlara varan kayıplara bile yol açmaktadır.
Ülkemizde ise doğal afet zararlarının her yıl GSMH’nın %1 ila %3 arasında değişiklik gösteren oranlara vardığı tespit edilmiştir. Ülkemiz yer kabuğunun özel bir coğrafyasında yer almasından ve engebeli topografyasından dolayı büyük çaplı proje ve uygulamalar ile beraber bu afetlerden payını maalesef fazlasıyla almaktadır.
Ülkemiz doğal afet bakımından dünya risk raporlarında en riskli 12. ülke sırasındadır. 2016 yılında meydana gelen hasar ve can kaybına yol açan afet türleri raporuna bakıldığında; % 25 ile sel, % 22 ile şiddetli fırtınanın hemen ardından % 20 ile heyelan en büyük can ve mal kaybına yol açan sebepler arasında sayılmaktadır.
Yamaç Heyelanları
Şev kayması ve yamaç heyelanlarının önemini anlamak için geçmişte yaşanmış şev kayması felaketlerine de göz atılabilir. Misalen 1983’de ABD Thistle’ da gerçekleşen şev kayması sonucu Denver-Rio Grande Batı Demiryolu hattının yanında iki büyük kara yolunun yıkımı gerçekleşmiştir. Ve bu da 200 milyon dolar zarara mâl olmuştur. Ayrıca şev kaymasında kayan malzeme dere yatağını tıkamış ve kaydığı kanyonda bir göl oluşturmuştur.
Kayıtlarda yer alan en meş’um olaylardan birisi şüphesiz 1786 Çin’in Sichuan kentinde meydana gelen, Thistle heyelanını andıran heyelandır. Kayıtlara göre bu heyelanda kayan malzeme, nehrin önünü tıkayıp bir baraj oluşturmuş ve biriken sular kısa süre içinde barajın üzerinden geçip 100 bin insanın boğularak can vermesine sebep olmuştur.
Bu Yazıyı Paylaş!