Bina güçlendirme nasıl yapılır? Depreme karşı güçlendirme için hasar tespiti nasıl gerçekleştirilir? Bina sahiplerinin bu konu üzerine bilmesi gerekenler nelerdir? konu başlıklarında detaylı bilgi vermeye çalışacağız.
Depremlerin sebep olduğu can ve mal kayıplarının yanı sıra toplum üzerinde oluşturduğu psikolojik etkiler, toplum ruh sağlığını temelden sarsmaktadır. Deprem riskinin yoğun olduğu ülkelerden biri olan Türkiye’de günümüze kadar yaşanan depremler önemli birçok can ve mal kaybına neden olmuş, aynı zamanda hayatı belirgin ölçüde durma noktasına getirmiştir. Deprem gerçeği olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de depreme karşı bina güçlendirme nasıl yapılır? sorusuna uzmanlar cevap aramakta, her geçen gün yeni yöntemler geliştirmektedirler.
Deprem üzerine yapılan bilimsel çalışmaların yanı sıra matematiksel mühendislik hesapların harmanlanması sonucu, depremin olası zararlarından en az şekilde kurtulmanın yöntemleri aranmaktadır. Deprem kuşağında olan bölgelerde tüm binaların kentsel dönüşümünün bir anda yapılmasının hem maddi olarak hem de sosyal açıdan mümkün olmaması, depreme karşı farklı önlemler alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Depreme Karşı Bina Güçlendirme Nasıl Yapılır?
Kentsel dönüşüm projeleri ile binalarda depreme karşı yapılan güçlendirmeler, depremin hem fiziki hem de manevi olarak yıkıcı etkilerini en aza indirme amacı gütmektedir.
Depreme karşı daha az maliyetle ve kısa sürede alınabilecek, birtakım önlemler bulunmaktadır. Binaların her zaman komple yıkılarak yeniden yapılmasının mümkün olmaması, alınabilecek daha az maliyetli ancak etkili yöntemleri gündeme taşımaktadır.
Depreme Karşı Dayanıklı Binaların Yapılması
Özellikle yeni yapılan binaların deprem yönetmeliğine uygun nitelikte olması, olası depremlerin etkilerini en aza indirmek için önemli bir adımdır. Yeni yapılan binalarda değişen yönetmelikle birlikte kullanılan demir, çimento, bina projesi gibi farklı etkenlerin tamamı, binanın bütünü ile depreme dayanıklı olmasını sağlamaktadır.
Son yıllarda deprem izolatörü gibi farklı metotların kullanılmaya başlanması, binaların depreme karşı korunmasında etkin rol oynamaktadır. Depreme dayanıklı olarak yapılan binalarda öncelik, can kaybı ve yaralanmaların en aza indirilmesini sağlamak olsa da dayanıklı olan bu yapıların, deprem sonrasındaki onarım çalışmalarının daha az maliyetler gerektirecek olması ülke ekonomisi için önemli bir katkı olmaktadır. Bir binanın kullanım ömrü dikkate alındığında, binanın özellikle de deprem kuşağında yer alan illerden birinde bulunması binanın en az bir kez depreme maruz kalma riskinin olduğunu göstermektedir. Bu olası depremin şiddetine de bağlı olarak meydana gelebilecek can ve maddi kayıpların en aza indirilmesi, yeni tasarlanan binalar sayesinde daha mümkün hale gelmektedir.
Bugüne kadar başta ülkemiz olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinde yaşanan depremler incelendiğinde, şiddetli olmayan bir depremde dahi kimi binaların şiddetli bir depreme maruz kalmış gibi yoğun hasara uğradığı görülmektedir. Bunun temel sebebi, bu binaların depreme dayanıklı olarak inşa edilmemesidir.
Depreme karşı güçlendirme yapılan yeni binalarda ise deprem şiddetli olsa dahi can kayıpları ve yaralanmaların az olması veya hiç olmamasının yanı sıra binada oluşan hasarların da yok denebilecek kadar az olduğu görülmektedir.
Hasarlı Yapının Belirlenerek Binanın Depreme Karşı Güçlendirilmesi
Depremden sonra veya zaman içerisinde hissedilmeyen sarsıntılar ile oluşan hasarların tespit edilerek, bu binaların depreme karşı güçlendirilmesi mümkündür. Elbette ki yeni yönetmeliklere uygun olarak yapılan binalar kadar olmasa da bu binalarda yapılacak güçlendirme çalışmaları sayesinde, en az kayıpların yaşanarak depremin atlatılması sağlanabilir.
Bir insanın vücudundaki hastalıkların belirlenmesi için doktorun kullandığı yöntemlere benzer şekilde, binalardaki hasarın belirlenmesi için de çeşitli yöntemler kullanılır. Teşhis, tedavinin ilk adımı ve en önemli unsurudur. Doğru teşhisin konulamaması durumunda, doğru bir tedavinin yapılabilmesi söz konusu olamayacaktır.
Binalarda da hasarların doğru olarak belirlenebilmesi, güçlendirme çalışmasının en iyi şekilde yapılmasını sağlayacaktır. Bunun için mühendisler ve diğer ilgili kişilerin binadaki gözle görülür veya görülmez hasarların tespitini doğru olarak yapabilmesi, depreme karşı güçlü binalar oluşturmak için bu hasarların uygun şekilde onarılmasına yardımcı olacaktır.
Depreme karşı bina güçlendirme çalışmaları yapabilmek için, hasarın belirlenme aşamalarından bazıları aşağıdaki gibidir. Bu konuda uzman ve yetkili kişiler hasar tespit çalışmalarını yaparak, depreme karşı binanın güçlendirilmesi için gerekli adımların ivedilikle atılmasını sağlarlar. Güçlendirmenin fayda sağlayamayacağı derecede hasar gören binalarda ise, binaların tamamen yıkılarak yeniden yapılması söz konusu olabilir.
Aciliyet Gerektiren Önlemler İçin Hasar Tespiti
Özellikle deprem sonrası yapılan hasar tespit çalışmalarında, öncelikle binanın boşaltılmasına neden olabilecek acil bir durum olup olmadığına bakılır. Ciddi hasarların var olduğu binaların acilen boşaltılması veya bazı kısımlarının kullanılmaması için gerekli önlemler alınır.
Hasar tespit çalışmaları arasındaki bu ilk aşama, ani göçük riskine karşı alınabilecek ilk ve en temel önlemdir.
Hasarların Detaylı Tespiti ve Krokisinin Çizilmesi
Hasar tespit çalışmaları yapılırken öncelikli olarak göz ile yapılan tespitin ardından alınan önlemlerden sonra, hasarın detaylı olarak tespit edilmesine başlanır. Bu aşama detaylara yer verilen bir aşama olmasına karşın, depremden kaynaklı hasarın tamamen detaylandırıldığı bir aşama değildir.
İlgili kişiler öncelikle taşıyıcı kolonlar üzerinde hasarın olup olmadığına, varsa da hasarın boyutuna bakar. Bu aşamada taşıyıcı özelliği bulunmayan ancak yapının artçı bir sarsıntıda göçmesine neden olabilecek diğer elemanlarındaki hasarların varlığının tespitini yaparlar. Bu esnada mevcut hasarların yerleri tam olarak belirlenerek, kroki şeklinde bir kâğıdın üzerine çizilerek hasarlı bölgelere kâğıt ve bina üzerinde numaralar verilir. Hasar sonucu oluşan çatlakların nitelik ve önceliği de bu aşamada yer verilecekler arasındadır.
Ölçümlemeler
Depreme karşı bina güçlendirme için, hasar tespit çalışmalarında yapılacak ölçümlemeler de öneme sahiptir.
Düşey elemanlardaki kalıcı yatay ötelemeler ve düşeyden sapmaların ölçülmesi, yatay elemanlardaki düzeçten uzaklaşmalar , düşey deformasyon ve sehimlerin ölçülmesi ve diğer mühendislik ölçümlemeler yapılarak gerekli notlar alınır.
Malzeme Numunelerinin Alınarak İncelenmesi
Yapının inşası aşamasında kullanılan malzemelerden örnekler alınarak, donanımlı ortamlarda gerekli incelemelerin yapılması sağlanır. Yapı harcı, beton, demir ve diğer yapı elemanlarının incelenerek sahip olduğu ortalama kalitenin ortaya çıkarılması, bu aşamada ciddi önem taşır.
Bina Hakkında Gereken Bilgilerin Tespit Edilmesi
Binada görülen hasarların depremin etkisiyle ortaya çıkıp çıkmadığının tespit edilmesi için, yapının deprem olmadan önceki durumu hakkında bilgi alınması önemlidir. Binanın yapım aşaması hakkında bilgi alınması da hasarın tespiti ve güçlendirme aşaması için önem arz eden konulardan biridir.
Yapı ve Çevre Zemininin Değerlendirilmesi
Hasarın tespit edilme aşamasında, yapının ve çevre zemininin özelliklerinin belirlenmesi gerekir. Bu esnada ölçme ve sondaj gibi farklı çalışmalar yapılarak, zemin hakkında gerekli bilgi alınmalıdır.
Diğer Yapılar İle Karşılaştırma
Özellikle hasarlı binanın bulunduğu bölgede ilgili bina ile yakın zaman içerisinde yapılmış farklı binaların incelenerek karşılaştırılması, depremde yapıların güçlendirilmesi için farklı bir verinin elde edilmesi için yapılmaktadır.
Bina Güçlendirme İçin Tüm Bilgiler Toplanmalıdır
Binalarda deprem güçlendirmesi yapılabilmesi için yukarıdaki hasar tespit çalışmalarının ardından, binanın incelemeye gönderilen yapı elemanları ve bina hakkındaki diğer bilgiler bir arada toplanır. Binada hasara uğramamış alanlara dair bilgiler de bu aşamada toplanarak, hasarın boyutunun açıklanması sağlamak adına ihtiyaç duyulan tüm bilgilere ulaşılması önemlidir.
Bina hakkında bilgiler toplanırken yapım aşamasında ve sonrasında kullanılan plan ve projelerin temin edilmesi de gerekir. Şayet elde edilen veriler ışığında bina yüzeyinde fazla hasar olmasa bile temelde bir hasarın oluştuğu düşünülüyorsa, temele yönelik hasar tespitinin yapılması gerekir.
Binanın projesini yürüten teknik personel ile görüşülmesi ve inşaat koşulları hakkında bilgi alınması da bu aşamanın en önemli adımlarından biridir. Burada esas amaç, yapının sağlıklı bir şekilde değerlendirilerek güçlendirme çalışmasının en doğru ve iyi bir şekilde yapılmasının sağlanmasıdır.
Bina Sahiplerinin Bilmesi Gerekenler
Depreme karşı bina güçlendirme yapılması veya deprem gibi hasara neden olabilecek olayların kuvvetli etkilerinin azaltılması için, bina sahiplerinin bilmesi gereken önemli faktörler vardır. Bunlara kısaca değinilmesi gerekirse, şunlar söylenebilir.
Yapının Nemden Korunması
Yapının nemden korunması, binanın sağlıklı bir şekilde ayakta kalabilmesi ve deprem gibi doğa olaylarının etkilerinden minimum derecede etkilenmesi için önemlidir. Aşırı neme maruz kalınması durumunda beton içerisindeki çelik donatının paslanarak, özelliğini kaybetmeye başlaması söz konusudur.
Demir ve çelik elemanlarda oluşan paslanma, deprem veya diğer unsurlara bağlı olarak binaya etki edecek herhangi bir enerji karşısında betonun açılmasına neden olacaktır. Diğer taraftan tuğlaların nemden zarar görmesi de söz konusudur. Nem, binalar için insan vücudundaki öldürücü bir virüs gibidir. Binanın tüm bölümlerinde etkili olup ilerleyerek, telafisi birebir mümkün olmayan sorunların görülmesine zemin hazırlar.
Nem, tuğla yüzeyindeki koruyucu sıvanın dökülmesi, duvarlarda çatlaklar oluşması, çelik donatının paslanarak betonda patlak ve açılmaların görülmesi gibi pek çok zararlı etkilere neden olur. Yine ahşap ağırlıklı binalarda ahşabın çürümesinde de nemin katkısı büyüktür.
Binanın taşıyıcı elemanlarının nemden korunması, binanın ileriki yıllarda mukavemetinin devam etmesi ve dolayısıyla da can ve mal kaybının önlenmesi için hayati önem taşır. Gerek binanın yapım aşamasında ve gerekse eski binalarda depreme karşı güçlendirme çalışmalarında, tüm yapı elemanlarının ve özellikle de taşıyıcı kısımların, neme karşı mutlaka izole edilmesi gerekir.
Binalar Kullanım Amacına Uygun Olarak Kullanılmalı
Yapıya ilave bir yükün getirilmemesi, binanın kullanım ömrünü normal süreç içinde devam ettirebilmesi için önemlidir. Bina hangi amaçla inşa edilmiş ise, mutlaka buna uygun bir şekilde kullanılmalıdır.
Binalar proje aşamasında çeşitli statik hesaplamalar yapılarak, depreme mümkün olduğunca dayanıklı şekilde yapılır. Binada ortalama olarak yaşayabilecek insan sayısından, çatı ağırlığına ve binanın tüm bölümlerine kadar her şey, belirli bir hesaplamadan geçer. Yapıda kullanılabilecek tüm eşyalarda en azami şekilde bu hesaplamaya dâhil edilir.
Yapılan bu hesaplamalar sonucunda binanın bir depreme karşı göstereceği mukavemet ve esneklik, en ideal şekliyle sağlanır. Şayet binaya ek bir yük getirilirse, binanın olası bir deprem esnasında çökme ihtimali daha fazla olur.
Taşıyıcı Elemanlara Zarar Verilmemelidir
Özellikle bina altındaki dükkânlarda bilinçsizce yapılan hataların başında, kolon veya kiriş gibi taşıyıcı elemanlar üzerinde yapılan değişiklikler gelir.
Dükkânlardaki kolon ve kirişler ihtiyaca göre kesilerek, olası bir sarsıntıda ölüme davetiye çıkarılmaktadır. Binanın depreme karşı en iyi mukavemeti sağlaması için, binanın taşıyıcı elemanları üzerinde kesinlikle bir değişiklik yapılmamalıdır.
Zarar Gören Kısımların Yenilenmesi
Bina güçlendirme çalışmaları, zarar gören kısımların yenilenmesi ile başlar. Özellikle basit hasarların vaktinde giderilmesi, daha büyük hasarların engellenmesinde önemli rol sahibidir.
Depreme karşı binalarda güçlendirme yapılırken, yenilemenin yapılacağı yapı elemanının özelliğine uygun çalışmalar yapılmalıdır. Bunun için ahşap, beton ve tuğla gibi elemanlar üzerinde yapılacak çalışmalara ek olarak, mümkünse demir elemanların güçlendirilmesi de bu çalışmalara dâhil edilmelidir.
Bina Güçlendirme İçin Ahşap Elemanların Yenilenmesi
Ahşap malzemeler ne kadar sorunsuz kullanılırsa kullanılsın, yapısı gereği ömrünü tamamlamaya başladıkça çürüyecektir. Özellikle yaşanan bir deprem sırasında, çürümeye başlamış ahşaplar göçük yaşanmasının önemli nedenlerinden biri olacaktır. Bu yüzden ahşap elemanlar vakit kaybetmeden yenilenerek, depreme dayanıklı ve esnek bir yapı oluşturulmalıdır.
Beton Malzemelerde Yenileme Çalışmaları
Betonarme yapılar, başlangıç aşamasında doğrudan gözle görülmese bile kullanım ömrünü doldurmaya devam ettikçe eskimeye başlayacaktır. Beton içerisindeki kimyasal maddelerin gösterdiği reaksiyon önemli bir süre binanın sağlam kalmasına yardımcı olurken, uzun bir zaman geçmesinin ardından çürümeye başlayacaktır.
Betonarme binalarda özellikle 40 yaşından sonra, gerekli yenileme çalışmalarının yapılması önemlidir. Özellikle duvarlarında ince ve ufak da olsa çatlamalar görülen binalarda yenileme yapılması, depreme karşı bina güçlendirme için yapılması gereken önemli şeylerden biridir.
Bina Güçlendirme İçin Taşıyıcı Sistemler Desteklenmeli
Binaların yaşlanmaya başlamasının yanı sıra yeni deprem şartnamesine uygun hale getirilmesi için, binalardaki taşıyıcı sistemler yeni nesil çalışmalar ile desteklenerek kuvvetlendirilmelidir. Aksi halde binanın ömrünü tamamlamaya başlaması ile birlikte, taşıyıcı elemanlarında oluşacak çürümeler orta şiddetli depremlerde bile binanın hasar görmesine ve can kayıplarına neden olabilir.
Eski Binalarda Kiriş ve Duvarlar Desteklenmeli
Yapıların duvarları binaların taşıyıcı elemanları arasında yer almasa bile, deprem esnasında enerji hareketliliğini etkileyecek özelliklere sahiptir. Dolgu tuğlalar binanın yükünü taşıyıcı olmasa bile deprem esnasında yüksek katlardan düşecek duvar kütleleri, insanların ölümüne neden olabilir. Hatta bu durum, normal zamanlarda da yaşanabileceği için mutlaka duvar yenileme çalışmalarına azami önem verilmelidir.
Diğer yandan binanın yükünün taşınmasında kolonlar gibi önemli bir yere sahip olan kirişler, gerekli yapı elemanları ile iyi bir şekilde desteklenmelidir. Kolon taşıyıcılar sağlıklı olsa bile kirişlerin yeterince sağlıklı olmaması, yapının deprem anında daha fazla hasar görmesine neden olacaktır.
Bina Güçlendirme İçin Temel Desteklenmesinin Yapılması
Binanın çeşitli kısımlarında yapılacak güçlendirme ve yenileme çalışmaları, temelin güçlendirilmesi gerekliliğini de ortaya çıkarabilir. Aynı zamanda binanın yükünü taşımakta yetersiz kalan temelin de depreme karşı dayanıklı hale getirilmesi için güçlendirilmesi gerekir.
Temel güçlendirilmesi eski temele inip bir kısmının kırıldıktan sonra, yeni temel ile demir bağlantısının yapılıp yeni temelin betonunun atılması ile yapılır. Eski temelin açıldığı kaynak yerinin mümkünse özel içerikli harçlarla kapatılması daha sağlıklı olur.
Bina Güçlendirme İçin Kolonların Güçlendirilmesi
Bina güçlendirme çalışmaları için önemle dikkat edilmesi gereken kısımların başında, binanın taşıyıcı kolonları gelmektedir. Tıpkı bina gibi taşıyıcı kolonlarda zaman içerisinde eskiyerek, taşıyıcı özelliği azalmaya başlayacaktır.
Kolon güçlendirilmesi yapmak için yeni kolonların yapıya eklenmesi veya yeni kolon ile eski kolonun birleştirilmesi şeklinde çalışma yapılması gerekir. Genel olarak kullanılan uygulamalardan biri de mevcut kolonun çevrelenmesi şeklinde yapılan ve “gömlek geçirme” olarak adlandırılan yöntemdir. Bu yöntemde, eski kolon yeni kolonun içerisinde bırakılarak güçlendirme yapılır.
Bina Güçlendirme İçin Çatı ve Döşemelerin Desteklenmesi
Oturtma çatı ve askılı çatı makası olarak yapılan çatılarda güçlendirme yapılması gerekebilir. Oturtma çatı sisteminde betonarme döşemeye çatıdan gelen yükler mertekler, aşıklar ve dikmeler vasıtası ile aktarılır. Çatıları depreme karşı dayanıklı hale getirmek için deprem ile aynı hareketleri yapması gerekir. Bu yüzden çatının taşıyıcı elemanları betonarme döşemeye lama profilleri ve dübeller ile sabitlenir.
Döşemelerin desteklenmesi fazla kullanılan bir yöntem değildir. Ancak gerek görülmesi halinde çelik veya betonarme kullanılarak kiriş ve kolon takviyeleri, döşemelerin güçlendirilmesi amacıyla yapılabilir.
Bina Güçlendirme İçin Dolgu Duvarların Tel Örgüler ile Desteklenmesi
Hasarlı ve eski binalarda dolgu duvarlarda dökülme ve kopmaları önlemek veya duvarın yıkılma ihtimalinin önüne geçmek için, tel örgülerle güçlendirme çalışmaları yapılır.
Duvarlarda tel örgü çalışması yapmak depremde bu duvarlardan kaynaklı can ve mal kayıplarını en aza indirecektir. Bunun için tel örgülerin dengeli olarak dağıtılıp sağlam bir şekilde bağlanması gerekir. Özellikle hafif ve orta şiddetli depremlerde bina çökmeleri fazla söz konusu olmazken, duvarların yıkılması veya kısmen dökülmesi can ve mal kaybına sebep olabilmektedir.
Bina Güçlendirme Maliyeti
Bina güçlendirme maliyeti pek çok faktöre göre değişmektedir. Buna bağlı olarak fiyatlarda da değişiklik olur.
Fiyatı belirleyen en önemli etkenler aşağıda sıralanmıştır.
- Çalışma sahası
- Hasar oranı
- Kolon adeti
- Temel çeşidi (radye temel vs.)
- Katların yüksekliği
- Kullanılacak malzeme miktarı
- İşin süresi
- İşçilik maliyeti
- Bina güçlendirme sürecinde ya da sonrasında yapılacak olan tamirat işleri ( su, elektrik, doğal gaz saatlerinin yer değişimi, duvar örümü, sıva yapılması vb.)
- Temelde m2 oranı.
- İmalatta kullanılacak malzemenin kalitesi