Kadastro, ülkedeki arazi ve mülklerin alanlarının, sınırlarının ve değerlerinin devlet tarafından belirlenmesi ve plana bağlanması işidir. Bir tapu sicili ortaya çıkarmak maksadıyla, bir ülkenin tüm mülk, arsa, arazi yerlerinin alanları, sınırları, değerleri ve hukuksal durumları devlet tarafından tespit edilerek kayda alınır.
Dilimize Fransızcadan geçen bu kelimenin anlamı, en yalın anlamda; taşınmazların yazım (tescil) ve çiziminden (harita) meydana gelmesine denir. Daha da basit anlamda tanımlamak gerekirse; bir bölgede yer alan arsaların kayıtlarının tutulmasıdır. Kadastro Kanunu’nda geçen ifadeye göre ise, taşınmaz malların sınırlarının arazi ve harita üzerinde gösterilerek hukuki durumlarının ve üzerindeki hakların saptanması işlemidir.
Vergi, Hukuki, Arazi Sistemleri
Terminolojik olarak, devlet eliyle hukuki ve geometrik işlemlerinin belirlenmesine yönelik bir kamu hizmeti olarak tanımlanmıştır. Dünya ülkelerinde ilk çağlardan çağımıza kadar yapılan kadastro çalışmalarını; vergi kadastrosu, hukuki kadastro, arazi bilgi sistemi gibi türlere ayırabiliriz. Tarihimiz açısından ise, topraklarımızda yürütülen kadastral faaliyetlerin, Cumhuriyet öncesinde “vergi/yazım kadastrosu” ve Cumhuriyet sonrasında ise “hukuki kadastrosu” adlı kategori içinde bulunduğunu söylemek mümkündür.
TÜRKİYE KADASTROSUNA GENEL BİR BAKIŞ
Bu kavram her ne kadar tek anlamlı ve mülkiyet bilgileri, yüzölçümü, sınırlarını haritada gösterme gibi temel kavramlar içeriyor olsa da çözülecek başat soruna ve önceliklere göre kadastronun işlevleri ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin başlangıç yıllarında en önemli sorunlardan biri Osmanlı Devleti’nin toprak düzeni olmuştur. Zira özel mülkiyet sistemi oluşturulmak isteniyordu ve çok az istisnası olmakla birlikte tüm araziler devlete aitti. Bu istek Türkiye’de kadastronun başlamasına sebep olmuştur.
Kadastro Ne İşe Yarar?
Tapulama ve kadastro işlemi aşağıdaki amaçlar doğrultusunda yapılır. Bu çalışmaları ile kadastro planları ortaya konulur. Kadastronun yapılma amaçları aşağıdaki gibidir: [Tapu, bir emlağın mülkiyetinin malikini gösteren belge, kadastro ise o emlağın büyüklüğünü ve konumunun tanımlanmasıdır]:
- Tapuya kaydedilmemiş ve “tapusuz” olarak tanımlanan taşınmazları tapulamak
- Tapulu taşınmazların kayıtlarında var olan değişiklikleri göstermek; kayıtları yenilemek
- Taşınmazlar için kadastronun planlarını oluşturmak
- Taşınmazların gerçek hak sahiplerini belirlemek
- Belli dönemlerde ödenmesi zorunlu olan emlak vergisinin tutarını tayin edebilmek
- Toprağın değeri kayıt altına almak
- Toprağın boyutunun ve sınırının belirlenerek mülkiyet haklarını korumak
- İmar planlaması ve kırsal kalkınmaya için temel oluşturmak
TAPU NASIL ÇIKARILIR? ÇIKARMAK İÇİN GEREKLİ BELGELER NELERDİR?
Kadastro Nasıl Yapılır?
Aşama aşama kadastro işlemleri şöyle yapılmaktadır:
- Bölgelerinin belirlenmesi ve ilanı
- Ekip ve komisyonun kuruluşu
- Çalışma alanı, ilan ve itiraz
- Dava listesi ve diğer belgelerin alınması
- Tespit ve sınırlandırma (mevki veya ada ilanı)
- Taşınmaz malların sınırlandırılması
- Kontrol
- Tespite itiraz
- Komisyon incelemesi
- Sonuçların ilanı
- Tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre (Detaylı bilgi için tıklayın).
ÇALIŞMA ALANLARININ BELİRLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
Kadastro Çeşitleri
Tarihi tekamül içinde taşınmaz mülkiyetinin tespiti, vergi, taşınmaz değerlemesi, toprağa ilişkin her türlü verimlilik politikalarının ortaya konulması ve yönetilmesi maksatlarıyla farklılık ve değişim göstermiştir. Bu değişimlere bağlı olarak kadastroyu: mali, hukuki ve geometrik olarak sınıflara ayırabiliriz.
- Mali kadastro ile arazinin değerini belirleme işlemi yapılır
- Hukuki kadastro ile arazi üzerindeki yasal haklar tespit edilir (bkz. takyidat)
- Geometrik kadastro ile arazinin ölçümü yapılarak parçası, sınırları ve yapısı belirlenir
Tapu işlemlerinin online olarak yapılabildiği (tapu kadastro harcı ödemesi, döner sermaye hizmet bedeli ödemesi, taşınmaz işlemleri, yetki işlemleri ve belge doğrulama vb. gibi) Web Tapu sisteminin kullanılmasını tavsiye ederiz. Sistemi kullanmaya başlamadan önce şuradan kullanım kılavuzunu incelemek yararlı olacaktır.
2023 Yılı Kadastro Ücreti Ne Kadar?
Sulh ve Asliye Hukuk Mahkemelerinin kararlarının infazında tescil bildirimi tapu düzenlenecek ise, Kadastro Müdürlüğü’nce maktu 487,00 ₺ ücret döner sermaye ücreti alınmaktadır. LİHKAB 2023 FİYAT TARİFESİ İÇİN TIKLAYIN
Tapulu Yerden Kadastro Geçer mi?
Kanunda da geçtiği üzere: Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastrosu veya tapulaması yapılan alanların tekrar kadastrosu yapılamaz. Daha fazla bilgi için tıklayın.
Kadastro Geçince Ne Olur?
Tutanaklara 30 gün içinde itiraz edilerek dava açılmazsa, kadastro müdürünün onayıyla ilgili tutanaklar kesinlik kazanır. Kesinleşen tutanaklar en geç 3 ay içinde tapu kütüğüne işlenir.
Arazinin Durumunu Google Earth’ten Öğrenme
Arazinin durumunu bölgeye gitmeden öğrenmenin bir yolu var. Aşağıdaki videoda anlatılan yöntemle tarla, bağ, bahçe, arsa, arazi gibi yerlerin durumunu, eğimini vb. Google Earth ile kolayca öğrenebilirsiniz. Yararlanılan Siteler: Parsel Sorgu – Google Earth
Tarihi Gelişimi
Kavramın işlevini, etkisini daha iyi idrak edebilmek için, genel hatlarıyla tarihsel gelişim sürecine bakmak icap eder. Tarihi belgeler etüt edildiğinde kadastroyla ilgilenen ve bunu ilk geliştiren medeniyetin eski Mısırlar olduğu anlaşılmaktadır. Mısır piramitlerinde ilk kadastro teknikleri uygulanmıştır. Daha sonrasında Romalıların dahi sınırların ve yeni yerleşim yerlerinin kurulacağı bölgeleri tayin etmek veyahut yolların ya da su kemerlerinin inşa edilmesi için kadastro metodundan yardım aldığı görülmektedir.
Osmanlı zamanında ise tapu siciline ait olan kayıtlara Kanuni Sultan Süleyman döneminde başladığı bilinmektedir. İlgili tapu siciline ait olan kayıtlar 2320 ciltten müteşekkil olmak üzere Ankara’da bulunan “Kuyudat-ı Kadime” adı verilen eski kayıtlar mahzeninde mahfuzdur. Tapu ile ilgili pek çok kanunun hükmünde irade, ferman, talimatname ve tarifnameler olmuştur. 1858 yılında Arazi Kanunu çıkarılarak araziler 5 çeşide ayrılmıştır:
- Mülk
- Askeri
- Vakıf
- Kamu
- Ölü Araziler
Ülkemizde Gelişimi
İlk kadastro çalışması İkinci Abdülhamid Han döneminde yapılmıştır. Osmanlı Devletinde toprakların hemen hepsinin mülkiyete devlete aittir (bkz. miri arazi). Toprakların kullanım hakları savaşlarda yararlılık gösterenlere tahsis edilmiştir. Bu haklara sahip olanlar dirlik sahibi olarak tanımlanır. Bunlar toprağı işleyen çiftçilerden belirli oranlarda vergi alır. Zamanla sistemde aksaklıklar meydana gelmiş ve sahipsiz kalan dirlikler, açık artırma usulü ile vergileri peşin para olarak alınıp kullanım hakları devredilmiştir.
Toprakların devlete ait olduğu, özel mülkiyet amacıyla zaman zaman tahrir adı verilen taşınmaz mal yazımları uygulanmıştır. Yazım bilgileri ile arazinin sınırları tanımlanmış, takribi yüzölçümleri belirlenmiştir. Bu bilgilerle tahsis belgeleri oluşturularak imtiyazlı için bir güvence hâlini almıştır. Kent ve kasabalarda konutlar ve işyerleri, özel kişilere tescil edilmiş ve bunlar için özel kayıtlar oluşturulmuştur. Bu defterleri tutmakla sorumlu olan birimler, yani tapu daireleri kurulmuştur.
TÜRKİYE’DE ÇEŞİTLERİ VE SÜREÇLERİN ANALİZİ
Tapu kadastro ne zaman kuruldu?
Tarihimizde ilk Tapu Teşkilatı 21 Mayıs 1847 tarihinde Defterhane-i Amire Kalemi ismiyle kurulmuştur. Cumhuriyet dönemine kadar muhtelif isimler altında görevini ifa etmiştir.
Türkiye’de ilk kadastro çalışmaları nerede yapıldı?
Ülkemizde ilk kez, “Ülke sınırları içindeki tüm taşınmaz malların özel bir kurul tarafından arazide tahdit edilmesi (sınırlandırılması), gelirleri ve değerlerinin tahmin edilerek deftere geçirilmesini öngören” “05 Şubat 1912 tarihli “Emvali Gayrimenkulenin Tahdit ve Tahriri Hakkındaki Muvakkat Kanun” ile Konya ilinin Çumra ilçesinde başlanılmıştır. Fakat, 1.Dünya Savaşı sebebiyle bu çalışmalara ara verilmek zorunda kalınmıştır.
Türkiye’de kadastro çalışmaları ne zaman başladı?
1923 yılında Cumhuriyetin ilanından sonraki vetirede (süreçte), kadastral mahiyette çalışma yapılmak üzere, 10/04/1924 tarihli ve 474 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Ancak 22 Nisan 1925 tarihinde, 658 sayılı kânun ile Tapu Genel Müdürlüğü faaliyet göstermeye başlamıştır. 1925 tarih ve 658 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinin akabinde 1925 yılı Mayıs ayından sonra Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa ve Konya’da çalışmalar yapılmaya başlanmıştır.
3402 Sayılı Kanun’u İncelemek için Tıklayın
1934 senesinin aralık ayında 2613 sayılı Kanun ile şehir ve kasabalarda kadastro çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. 1950 senesinde arazi kadastrosuna geçilmiştir. 21 Haziran 1987 tarihinde 3402 sayılı Kanun ile kadastro işlemleri yeniden düzenlenmiştir. 1991’de günümüzde de varlığını sürdüren tek halimli kadastro ihtisas mahkemeleri kurulmuştur.
Eğitim
1949 senesinde İstanbul devlet mühendislik ve mimarlık akademisinde “harita ve kadastro mühendisliği” bölümü açılmıştır. İstanbul’da “Tapu ve Kadastro Mekteb-i Alisi” kurulmuştur. Daha sonraları bu mektep kapatılmıştır. Bunun yerine yine Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne bağlı olmak üzere Ankara’da bulunan Tapu Kadastro Meslek Lisesi açılmıştır.
MÜLKİYET HAKKININ TESPİTİNE İLİŞKİN ESASLAR
Bu Yazıyı Paylaş!