Türk üçgeni, ilk defa Anadolu Selçuklu yapılarında görülen, kare, dikdörtgen veya çokgen planlı yapının üzerine kubbenin oturtulabilmesi için gerekli olan geçiş öğesidir. Asırlar evvel kubbe mimarisi için geliştirilen tekniklerden birisidir. Dikdörtgen veya çokgen tabanlı yapının üzerine kubbe oturtulduğunda kalan boşluklar düz ve ters üçgen öğeler ile tamamlanır. Bu sayede dikdörtgen tabanlı plan üzerinde kubbenin oturabileceği sekizgen bir alan oluşturulmuş olur. Türk üçgeni dekoratif bir görüntü elde etmeye ve kubbenin yükünü aktarmaya yarar.
Dairesel kubbeden kare plana geçiş için Türk üçgeni haricinde Pandantif, Tromb, kasnak, üçgenler kuşağı gibi mimari çözümlerde geliştirilmiştir.
Türk Üçgeni ve Diğer Kubbe Geçiş Elemanları
Pandantif
Mimarlıkta kare planlı bir mekânın üzerinin kubbe ile örtülebilmesi için köşelerde kalan boşlukların kapatılmasında kullanılan küresel bir geçiş öğesidir. Roma döneminde kare planlı yapıların kubbe ile örtülmesi sorununu çözme gerekliliğine bağlı olarak Bizans döneminde geliştirilmiştir. Pandantifin en eski ve en büyük uygulamaları İstanbul Ayasofya’dadır. Bizans etkisi ile İslâm mimarlığında da kullanım alanı bulmuştur. Avrupa mimarlığında 12. yüzyılda Romanesk dönemde Fransa’daki kubbeli kiliselerde kullanılmıştır. İtalyan mimarlığında daha az kullanılmış olan pandantif, Rönesans’ta ve Barok dönemde, Katolikliği benimsemiş ülkelerde ve Güney Amerika’da kubbeli kiliselerin yaygınlaşması ile daha geniş bir kullanım alanı bulmuştur (Anonim 1988b). Pandantif uygulamasına örnek olarak Bursa Ulu Cami pandantifi verilebilir.
Üçgenler Kuşağı
Sivri kenarları duvarların kesişme noktasına, taban kısmı ise kubbe eteğine veya kasnağa denk gelerek kendisine bitişik diğer üçgenler ile duvarlar ve kubbe arasında ya da kasnak içinde dolaşan kubbeye geçiş öğesidir. Anadolu Selçuklu döneminde kubbeye geçiş sorunu için üretilmiş bir geçiş sistemidir (Okçuoğlu 1995).
Üçgenler kuşağına örnek olarak Bursa Yeşil Cami üçgenler kuşağı gösterilebilir.
Tromp
Kubbeye geçiş öğelerinden biri olan Trompun en erken örnekleri İran ve Türkistan’da ortaya çıkmıştır. En erken örneklerine Türkmenistan’daki Part şehri Nissa kazılarında rastlanmıştır (Okçuoğlu 1995).
Tromp Bizans mimarlığında oldukça yaygın olarak kullanılmıştır. Taş veya tuğladan yapılmış olan çeşitli türleri bulunmaktadır. Bizans İmparatorluğundan sonra İslâm mimarisinde geniş ölçüde kullanılan trompun Osmanlı mimarisinde mukarnas dolgulu ya da istiridye kabuğu görünümlü türleri mevcuttur.
Türk Üçgeni
Kubbeye geçiş elemanlarından biri olan Türk Üçgeni tepe noktası aşağıya getirilmiş olan üçgenlerin yan yana getirilmesi ile oluşturulmuş yelpaze görünümüne sahip olan geçiş elemanlarıdır (Anonim 2005a).
En önemli örnekleri 13. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen Konya Karatay Medresesi (Şekil 2. 42) ve Konya İnce Minareli Medresededir.
(Okçuoğlu 1995).
Kasnak
Kubbenin üzerine bindirildiği daire veya çokgen planlı formlara sahip olan geçiş elemanıdır. Kasnak kubbenin yükünü alt taşıyıcı elemanlara iletmesinin yanı sıra yapıyı yükseltme fonksiyonuna sahiptir (Okçuoğlu 1995).
İki tip kasnak olduğu bilinmektedir: Birincisi iç kısımdaki geçiş sisteminin dışarıdan kasnak olarak algılandığı yalancı kasnak, diğeri ise alt yapı veya geçiş siteminden hemen sonra başlayan alt yapı veya geçiş sisteminin planını tekrar eden basit kasnaklardır. Bizans yapılarında geçiş sisteminin bitişinden hemen sonra başlayan yüksek kasnakların yanı sıra, içeride daire
planlı dışarıda çokgen planlı kasnaklar inşa edilmiştir (Şimşek 2010).
Karahanlı mimarisinde kubbeyi kuşatacak şekilde inşa edilmiştir. Büyük Selçukluda yüksek tutulmuş, Anadolu Selçuklu mimarisinde çokgen veya daire şeklinde inşa edilmiştir Kasnaklarda bezeme genellikle iç kısımlarda yer alır (Okçuoğlu 1995).
İlginizi Çekebilir:
Arasta Nedir? Günümüzdeki Önemli Arastalar
Revak Nedir? Tarihi ve Kullanım Alanları
Bu Yazıyı Paylaş!