Çalışma Grubu’na asla laf ettirmem. O vaatler, o beyannameler… Akparti’nin seçim beyannamesi, bizimkinin yanında broşür gibi kalır. Ayrıca Çalışma Grubu’nu destekleyen üyelerin moral motivasyonu açısından da fevkalade bir vaat listesi. Tek kusuru, Çalışma Grubu’nun bunların hiçbirini yapamayacak olması. Olsun, her şeyi İnşaat Mühendisleri Odası’ndan beklemeyi sevmem. Meslektaşımın sorunlarına kendim çözümler üretirim.
İMO BURSA ÇALIŞMA GRUBU’NUN VAATLERİ
Fıstık gibi seçim vaatleri vermişler. Bak! Laf edenin dilini ensesinden çekerim. İMO İstanbul, İMO Eskişehir kıskançlıklarından uyuyamaz. Gece kalkıp kalkıp buzdolabından sarma falan atıştırırlar.
İşte tek kusurları; 28 yıllık iktidarları döneminde İMO, daha Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kapısından içeri giremezken, şimdi kalkıp devletin; meclis aracılığıyla çözmesi gereken problemlere dil uzatmaları ve Ülkü Hanım’ın yönetimine pasif demeleri.
Yani İMO Bursa üyeleri; aynı güne sıkıştırılmış ve katılımcısı dahi olmayan birkaç seminerle ve birkaç sosyal medya paylaşımıyla 2 yıllık dönemin geçirilmesine razı bırakılıp, “Ama biz seminerde bu konuya değindik ve bizim elimizden daha fazlası gelmez” bahanelerini Çalışma Grubu’ndan yine duyacak. Ama olsun, dediğim gibi, şahane bir vaat listesi.
ÜYE NE GÜNE DURUYOR? OY İSTE, VERSİN
Pardon da, ben ne güne duruyorum? Oda üyeliği görevimi yapıp oda seçimlerinde Çalışma Grubu’na destek olmak, seçimden seçime kafasını kumdan çıkaran Çalışma Grubu yönetimi tarafından telefonla aranmak, seçimden seçime aday tanıtım kahvaltısına katılmak benim görevim değil mi? Aidat istediler verdim, seçimde destek istediklerinde fikrimi mi esirgeyeceğim?
Gerçi geçtiğimiz dönemlerde fikirlerimi söylemiştim ama Çalışma Grubu dikkate almadı. “Yapamayız”, “bu iş bizi aşar” dedikleri her şeyi Çağdaş Mühendisler Grubu lideri Ülkü Hanım tek tek yaptı. Son 14 yılda doğru düzgün tek protokol yapamayan Çalışma Grubu bir yana, Ülkü Hanım bu dönem 8 protokole imza attı. Üyelere istihdam sağladı. Temsilciliklerde koordinasyon, hiçbir dönemde bu kadar kuvvetli olmadı. Hiçbir dönem böyle bir çalışma temposu da Temsilcilikler’de görülmedi. Ülkü Hanım’ın Temsilciliklere çok değer verdiği belli. Çalışma Grubu’nun Temsilciliklere verdiği değer ise onları fotoğrafın kıyısına sıkıştırmak olmuş.
BİRTAKIM İSTATİSTİKLER
Bunlar bir yana eğitimler, seminerler ve kurslar hem sayı olarak hem de kalite olarak çok çok arttı. Saymak mümkün değil ama zannediyorum ki eski döneme nazaran eğitim faaliyetleri sayısı birkaç katına çıktı. Ülkü Hanım ve ekibi çok büyük bir fark yarattı.
Ayrıca oda; siyasetten ve ayrımcılıktan uzaklaştı, herkesi kucakladı. Mesleki sorunlara, şehrin sorunlarına odaklandı. Tam da üyenin istediği gibi… Zaten üye tarafından, odanın bu denli kucaklanması da bu sebepten.
Halit İkbal
