Arasta nedir; aynı cins malları satan dükkânların bir araya geldiği, çoğunlukla üstü çatı veya tonoz ile örtülü, dükkânların karşılıklı sıralandığı ve ortada koridor oluşturduğu çarşıya verilen addır.
Farsça’ dan Türkçe’ ye geçtiği sanılan Arasta kelimesi sıraya konulmuş, düzenlenmiş” anlamlarına gelmektedir. Dükkânların gezgin satıcılara nispetle her hususta düzenli bir şekilde karşılıklı olarak sıralanmalarından dolayı Türkçe’ de çarşı anlamında kullanılmıştır.
Çoğunlukla aynı malı satan esnafın yaptığı işe göre isimlendirilmiştir. Mesela terlikçiler, kürkçüler veya baharatçılar arastası gibi isimlerle anılmışlardır.
Günümüzdeki arastaların tamamı kâgir yapıdadır ve sokak kısımlarının üzeri çoğunlukla çatı veya tonoz ile örtülüdür. Bazı yapılarda Lüleburgaz’ da olduğu sokak kısmının üstü açık olabilmektedir. Kaynaklardan elde ettiğimiz bilgilere göre önü tenteli ve tamamen ahşap olarak yapılmış yapılarda bulunmaktadır.
Osmanlı döneminde, her büyük cami yanında yapılan arastaların önemli görevleri vardır. Bunlardan ilki her büyük caminin yakınındaki medrese, imaret, hamam, darüşşifa ve kütüphane gibi toplumsal kuruluşların yanında, hem toplumsal işlevi bakımından hem de külliyelerin bakımları için gelir elde etmek maksadıyla yapılır. İkinci bir görevi de külliyenin çevresine canlılık vererek, külliyenin merkez konumundaki camiye cemaat gelmesini sağlamaktır.
Han ve kervansarayların Türk ticaret kültürü ve geleneği açısından önemli bir yeri olduğu gibi arastalarda da bazı gelenek ve adetler bulunmaktaydı. Her sabah esnafın dükkânlarını açmadan önce topluca dürüst iş yapacaklarına dair yemin ve dua etmeleri dikkat çekici geleneklerden birisidir. Bu gelenekten dolayı Edirne Selimiye ve Payas arastalarında olduğu gibi dua meydanları ve dua kubbeleri bulunmaktadır.
Kapalı arastalar mimari olarak bedestenlere benzese de aralarında bazı farklar vardır.
Aralarındaki farklar,
- Arastalarda mahzen veya kiler hücresi bulunmaz,
- Bedestenlerde değerli kumaş, mücevher veya banka bulunabilir. Aras talarda ise daha az önemli ticaret malları bulunmaktadır.
- Bedestenlerden daha küçük boyutlardadır ve tek sokaktan ibarettir.
Günümüzde Varlığını Devam Ettiren Önemli Arasta Yapılar
Edirne Selimiye Arastası
Selimiye Camisi’nin masraflarının karşılanması için III. Murat tarafından 1590 yılında yaptırılmıştır. Dükkân kiralarından elde edilen gelir vakfiyesine uygun olarak cami masrafları için kullanılmaktadır. Tarihi çarşı Selimiye Camisi Külliyesi içinde yer almaktadır. Şehre gelen turistler için vazgeçilmez alışveriş mekânlarından birisidir. Osmanlı döneminde en önemli çarşılardan birisidir ve günümüzde de önemini korumaktadır.
256 m uzunluğundaki çarşı 73 kemerden oluşmaktadır ve Mimar Davut Ağa’nın imzasını taşımaktadır. Güney, kuzey, doğu cephesinde giriş kapısı ve cami avlusuna bağlanan kapısı bulunan arasta klasik Osmanlı çarşı mimarisini yansıtmaktadır.
Evliya Çelebi seyahatnamesinde çarşıda çok sayıda ayakkabıcı ve yemenici olduğundan bahseder. Günümüzde ise daha çok şekerleme ve hediyelik eşya satan dükkânlar yer almaktadır.
Yazımızın başlarında bahsettiğimiz dua geleneği halen çarşıda bulunan esnaf ve vatandaşlar tarafından devam ettirilmektedir. Sabah namazı sonrası dua kubbesi altında bir araya gelen esnaf asırlık Osmanlı geleneğini dua ederek devam ettirmektedir.
Sultanahmet Arastası
Sultanahmet Camisi’nin güney kısmında yer almaktadır ve 1617 yılında yapımı tamamlanmıştır. Daha önceden 200 dükkânın bulunduğu çarşıda bugün 80 dükkân bulunmaktadır. Tuğla kemerlerle dışa açılan birimlerin üzerleri beşik tonozlarla örtülüdür.
Sokağın camiye yakın olan dizisinde dükkânların üzerinde eskiden kubbeli odaların bulunduğu belirtilmektedir. 1912’de meydana gelen yangında harap olmuştur. 1982-1985 yılları arasında Vakıflar İdaresi tarafından restore edilip turistik çarşı olarak düzenlenmiştir. Arastadan başka Atmeydanı’na bakan avlu duvarı üzerinde yedi adet dükkânın daha varlığı bilinmektedir. Bugün mevcut olan beş tanesinin üzeri kubbeli olup önleri sivri kemerli açıklıklıdır.
Mısır Çarşısı (Yeni Cami Arasta)
Yapımına III. Murat’ın annesi Safiye Sultan tarafından 1597 tarihinde başlatılmıştır. İnşaatı uzun bir süre durakladıktan sonra IV. Mehmet’in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından tamamlatılmıştır. Mimarlığını Davut Ağa ve Mustafa Ağa’ nın yaptığı çarşı Yeni Cami’ye gelir getirmek amacıyla yapılmıştır.
Daha önceleri Valide Çarşısı veya Yeni Çarşı olarak anılmaktadır. Mısırdan alınan vergilerle yapılan çarşı 18. Yüzyıldan sonra bugün ki ismi ile anılmaya başlanmıştır. Çarşıda dükkânlar karşılıklı dizilmiştir ve L şeklinde sıralanmıştır. Sivri kemerlere oturan tonoz örtülü iki sokağın kesiştiği yerde üzeri çapraz tonozla örtülü dua meydanı bulunmaktadır.
8 Mart 1688 tarihindeki yangında Mısır Çarşısı’nın kuzeyinde dışarıda yer alan dükkânlar zarar görmüş, 3 Ocak 1691’de gece çarşı içinde çıkan yangında da dükkânlar büyük zarar görmüş ve ardından tamir edilmiştir. Zamanla harap olan yapı 1940-1943 yıllarındaki onarımda değişikliğe uğrayarak bugünkü hale getirilmiştir.
L şeklinde olan mimari yapısı ile çarşının 6 farklı giriş kapısı mevcuttur. Günümüzde varlığını sürdüren yapıda baharat ve hediyelik eşyalar satılmaktadır.
Bu yazımızın ardından “Revak Nedir?” ile ilgili içeriğimizi de okumanızı tavsiye ederiz.
Bu Yazıyı Paylaş!